Sinan Boztepe Bıraktı, Antalyaspor Nefes Aldı: Şimdi Sahip Çıkma Zaman
Antalyaspor’da bir dönemin sonuna geldik.

Taner Şahin
-Antalyaspor’da bir dönemin sonuna geldik.
Sinan Boztepe istifa etti.
Beklenen hatta geç bile kalınmış bir istifaydı bu.
Futbolu bilmeyen yönetimi beceremeyen ve kulübü her geçen gün borç batağına sürükleyen bir anlayış sonunda pes etti.
Ancak öyle şık bir vedayla değil suçu kaderde, imkânsızlıklarda arayan sorumluluk almaktan kaçınan bir tavırla...
Sinan Boztepe yönetime geldiğinde büyük vaatlerle başladı.
“Kurumsallık, sürdürülebilir başarı mali disiplin…
” Ne kaldı elinde?
Borç yığını, kaos belirsizlik…
Oysa Antalyaspor bu şehri seven herkesin gözbebeğiydi.
Ancak o kulübü uçuruma götüren politikalarını ‘zamanın şartları’ diye savunarak kenara çekilmeyi tercih etti.
Bahanesi hazırdı:
“Yoruldum artık yürümüyor.
” Evet, yürümüyor.
Çünkü yürütemedin!
Bu Yıl Antalyaspor İçin Feda Yılı
Burdur kampına bile gidemeyecek durumdaydı Antalyaspor…
Çünkü geçen yılın borcu ödenmemişti.
Duyduğumuza göre, sorumlu acente takımı kampa almamakla tehdit etti.
Ama henüz resmi olarak seçilmemiş yeni yönetim, ceplerinden ödeyerek bu krizi çözdü.
Daha sandık kurulmadan görev koltuklarına oturmadan, kulübe omuz verdiler.
Peki biz ne yaptık?
Yüksek sesle övmemiz gereken bu girişimi yine yerin dibine soktuk.
Bu yıl Antalyaspor için “feda yılı” olacaksa, herkes elini taşın altına koymalı.
Eleştirinin zamanı elbette gelir ama bugün destek günü.
Unutmayalım: Antalyaspor batarsa, sadece bir kulüp değil, bir şehir kaybeder.
Sosyal Medya Cesur Oldu, Peki Ya Dün Neredeydiniz?
Bugün sosyal medyada Antalyaspor’un yeni yönetimine talip olanlara yönelik haksız seviyesiz eleştiriler dolaşıyor.
"Kim bunlar ne biliyorlar?", "Yönetemezler!" diyenler,
Sinan Boztepe kulübü çökertirken neden suskundu?
Aylarca alınamayan galibiyetler, disiplinsiz futbolcular geciken maaşlar çözülmeyen transfer engeli...
Tüm bunlar yaşanırken bu kadar yüksek ses neden çıkmadı?
Yeni bir sayfa açılıyor.
Eleştirilecekse de objektiflik lazım. Hiçbir şey yapmadan izleyenler, şimdi çıkıp “Bu da olmaz” demesin.
Antalyaspor’un her zaman eleştiriye ihtiyacı vardır ama yapıcı olana.
Yıkıcı fırsatçı söylemlere değil!
Kampta Yeni Bir Başlangıç Rüzgârı: 6 Transfer Geliyor!
Antalyaspor yeni yönetimiyle birlikte sadece kâğıt üzerinde değil, sahada da yeni bir dönem başlatıyor.
Atilla Vehbi Konuk Tesisleri’nde sürdürülen antrenmanların ardından gözler Burdur kampına çevrildi.
Yakında başlayacak kamp öncesi, kulüp sessiz ama etkili adımlar atıyor.
Şu ana kadar Hull City’den tanıdık bir yüz olan Doğukan Sinik ve Khimki’den savunmanın lider adayı Georgiy Dzhikiya’yı kadrosuna katan Antalyaspor, kampa tam 6 yeni transferle başlamayı hedefliyor.
Transfer yasağının kaldırılmasıyla birlikte bu isimlerle resmi sözleşmelerin de imzalanacağı öğrenildi.
Bu; “Biz buradayız, çalışıyoruz, umut veriyoruz” mesajıdır.
Yeni Yönetimle Kampa Umutla Sahaya!
Antalyaspor’un yeni yönetimi göreve gelir gelmez laf değil iş üretmeye başladı.
Saha içinden önce masa başını düzelten bu ekip teknik direktörle kamp planlamasıyla transfer girişimleriyle kulübe taze bir nefes oldu.
Özellikle bu sıcak yaz günlerinde Burdur’da başlayacak kamp sadece fiziksel değil zihinsel bir yeniden doğuşun da simgesi olacak.
Çünkü bu ekip kulübü vitrinden değil altyapısından ayağa kaldırmak istiyor.
Çünkü bu ekip günü değil, geleceği kurtarma derdinde.
Şimdi Sıra Bizde: Sahip Çık Antalya!
Eleştirilecek çok şey yaşandı evet.
Ama şimdi Antalyaspor’u yeniden ayağa kaldırmak için yeni bir umut var.
Bu şehir, bu forma bu armaya gönül veren herkesin sorumluluğu var.
Antalyaspor sadece bir futbol takımı değil, Antalya’nın onurudur, kimliğidir.
Yeni yönetim bir risk aldı.
Sahaya iniyor, mücadele ediyor.
Bu mücadelede onların yalnız bırakılmaması gerekiyor.
Bugün destek olmazsak yarın eleştirme hakkımız da olmaz.
Artık bahaneler değil, başarı zamanı.
Artık suskunluk değil, sahiplenme zamanı.
Antalyaspor hepimizin.
Ve bu kez, onu birlikte ayağa kaldıracağız.
Not: Bu yazı, sadece bir futbol kulübünün değil, bir şehrin yeniden kenetlenmesi çağrısıdır.