RTK Genel Müdürü Thomas Bösl: “Türkiye Kalitesini Korur ve İletişimini Güçlendirirse 2026 Çok Başarı

“Türkiye, Avrupa ve 2026+ Seyahat Dağıtımının Geleceği”

Turizm Yayın: 22 Ekim 2025 - Çarşamba - Güncelleme: 22.10.2025 10:20:00
Editör - Taner Şahin
Okuma Süresi: 7 dk.
Takip EtGoogle News

“Türkiye, Avrupa ve 2026+ Seyahat Dağıtımının Geleceği”

Avrupa genelinde 4 binden fazla seyahat acentesini bir araya getiren ve yılda yaklaşık 6 milyar avroluk satış hacmine sahip RTK’nın Genel Müdürü Thomas Bösl, Ela Excellence Resort Belek’te gerçekleştirdiği söyleşide Türkiye turizmine, 2025’in değerlendirmesine ve 2026 yılı beklentilerine dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

2025: Zorlu ama Öğretici Bir Yıl

RTK Genel Müdürü Bösl, 2025’in Türkiye için “iyi ama kolay olmayan” bir turizm yılı olduğunu belirterek, rezervasyon hacminin istikrarlı kaldığını ancak otel fiyatlarındaki ciddi artışın yüksek sezondaki talebi sınırladığını söyledi.

“Erken rezervasyon yapan misafirler iyi fiyat–performans dengesi yakalayabildi. Ancak yüksek fiyatlar nedeniyle birçok aile Mısır ve Bulgaristan gibi alternatif destinasyonlara yöneldi,” diyen Bösl, otellerin fiyatlandırma politikalarında daha esnek olmaları gerektiğini vurguladı.

Kaliteye yapılan yatırımların ise Türkiye’nin en büyük başarısı olduğuna dikkat çeken Bösl, “Hizmet, gastronomi ve renovasyonlar belirgin şekilde iyileşti. Ancak acentelerle iletişimde hâlâ eksikler var” ifadelerini kullandı.

Uçak kapasitesi ve bilet fiyatlarının talep üzerindeki etkisine de değinen Bösl, “Uçuşlardaki azalma ya da fiyat artışı anında rezervasyonları düşürüyor. Türkiye için daha güvenilir koltuk kontenjanı ve planlama güvenliği gerekiyor,” dedi.

2026’ya Umutlu Bakış: “Büyüme Geri Dönecek”

2026 için beklentilerin olumlu olduğunu belirten Bösl, fiyatların piyasa koşullarına uygun kalması halinde Türkiye’nin yeniden büyüme yılına gireceğini söyledi.

“Birçok partner otel artık 2026’da daha ılımlı fiyat ayarlamaları gerektiğini anladı. Bu bir indirim değil, piyasa gerçeklerine uyum. Erken rezervasyon kampanyalarının anlamı korunmalı; Ocak’ta alınan fiyat Ağustos’ta daha ucuz olmamalı,” diye konuştu.

Bösl’e göre Türkiye, Avrupa’nın “aile tatili cenneti” olmaya devam ederken aynı zamanda hızla bir “Best Ager” (60 yaş üzeri) destinasyonuna dönüşüyor:

“Misafirlerimizin yarısından fazlası 60 yaşın üzerinde. Bu kuşak zamanı, bütçesi ve seyahat isteğiyle yeni ürünler için büyük fırsat sunuyor. Tur operatörleriyle birlikte workation, kış konaklamaları, spor ve ‘longevity’ programları gibi yenilikçi ürünler geliştiriyoruz.”

QTA ve Acenteler: Orta Ölçekli Sektörün Gücü

RTK çatısı altındaki QTA (Quality Travel Alliance), Avrupa genelinde 4.000 seyahat acentesini temsil ediyor. Bösl, QTA’nın Türkiye satışında çok önemli bir rol oynadığını belirterek, “Acentelerin kaliteli otelleri tanıması ve önermesi artık daha da önemli. Eğitimler, tanıtım gezileri ve dijital araçlarla bu süreci destekliyoruz,” dedi.

Türkiye’nin QTA için en stratejik üç destinasyondan biri olduğunu vurgulayan Bösl, “Otelcilerle ve hizmet sağlayıcılarla güçlü ağlar kuruyoruz. Bu işbirliği Türkiye’nin pazar payını korumasında kilit rol oynayacak,” diye ekledi.

Lüks Oteller ve Sürdürülebilirlik Öne Çıktı

2025 sezonunda lüks ve “adults-only” konseptli otellerin yüksek talep gördüğünü belirten Bösl, “Alman pazarında aktif tanıtım yapan oteller en iyi sonuçları aldı. Pazarlama bütçesi artık bir lüks değil, zorunluluk,” dedi.
Sürdürülebilirlik konusunun artık standart hale geldiğini vurgulayan Bösl, “Misafirler sertifikalı otelleri tercih ediyor. Ölçülebilir adımlar atan işletmeler satışta öne çıkıyor,” diye konuştu.

Dijitalleşme: Yapay Zekâ, Acenteyi Güçlendiriyor

Bösl’e göre dijital rezervasyonların payı artıyor ancak yüksek bütçeli müşteriler hâlâ seyahat acentelerini tercih ediyor.

“Müşteri güven ve rehberlik istiyor. Acenteler kriz yöneticisi, sigorta ankrajı ve kalite garantörüdür. Rolleri zayıflamıyor, aksine güçleniyor,” dedi.

Yapay zekânın RTK sistemlerinde aktif olarak kullanıldığını da açıklayan Bösl, “Yapay zekâ kişisel danışmanlığın yerini almaz; onu destekler. Müşteri tercihlerini tanır, veriyi yoğunlaştırır ve danışmana zaman kazandırır,” ifadelerini kullandı.

Zorluklar: Fiyat Şeffaflığı, Planlama Güvenliği, Nitelikli Personel

Sektörün önündeki en büyük zorlukları “fiyat şeffaflığı, planlama güvenliği ve personel kalitesi” olarak sıralayan Bösl, açık iletişimin ve sezon ötesi ortaklıkların önemini vurguladı.

“2025’te gördük; Türkiye pahalılaşırsa müşteriler alternatiflere yöneliyor. Bu yüzden fiyat-performans dengesi ve sürdürülebilir pazarlama çok kritik,” dedi.

Alman Seyahat Acentelerinde Dönüm Noktası

Alman seyahat acentelerinin en büyük dönüşüm sürecinden geçtiğini belirten Bösl, dijital devlerin etkisiyle müşteri sadakatinin azaldığını söyledi.

“Acenteler güvenin ve sorunsuz seyahatin garantörüdür. Ancak daha görünür, daha yenilikçi olmalılar. Türkiye’de fiyat artışları aileleri kısa kalışlara yöneltti; şimdi birlik zamanı. Müşteri deneyimini Google ve Booking gibi devlere bırakmamalıyız,” dedi.

Fransa ve Benelux: Yeni Pazarlar, Yeni Fırsatlar

RTK’nın Fransız acente kooperatifi Tourcom’un %34 hissesini satın almasıyla Fransa pazarına güçlü bir giriş yaptığını açıklayan Bösl, bu adımın Türkiye turizmine doğrudan fayda sağlayacağını belirtti.

“Fransa’daki 1.000 acente ve 2,5 milyar avroluk ciro, Türkiye için büyük bir fırsat. Fransızlar kısa kalır ama gastronomi ve özgün deneyim ister. Almanlar ise aile dostu ve geniş hizmet bekler. Bu farkları anlayıp pazarlamayı buna göre farklılaştırıyoruz,” dedi.

Benelux ülkeleriyle de sinerjinin yüksek olduğunu ifade eden Bösl, “Ortak konseptlerle Türkiye gibi destinasyonlar için yeni büyüme kapıları açılıyor,” şeklinde konuştu.

Aşırı Turizm ve Sürdürülebilir Model

Avrupa’da aşırı turizmin ciddi bir tehdit haline geldiğini belirten Bösl, “Toplumsal kabul zayıflarsa turizmin sürdürülebilirliği tehlikeye girer. Yerel halkın fayda gördüğü modellerle ilerlemek zorundayız,” dedi.
Acentelerin bu süreçte kritik bir rol oynadığını vurgulayan Bösl, “Biz nerelerin ve ne zaman aşırı dolduğunu biliyoruz; bu bilgiyle alternatif rota ve dönem önerebiliriz,” ifadelerini kullandı.

“Kalite, Görünürlük ve İletişim Türkiye’nin Anahtarları”

Söyleşinin sonunda 30 yıllık sektör deneyiminden söz eden Bösl, Türkiye’ye dair kişisel bağlılığını şu sözlerle ifade etti:

“Beni hâlâ motive eden şey, Türkiye ile kurduğumuz güçlü ortaklık. Güvenilir insanlar, yenilikçi otelcilik ve zengin destinasyon çeşitliliği.”

Türk otelcilere 2026 için mesajını da açıkça verdi:

“Pazarlarda görünür olun, kaliteye ve iletişime yatırım yapın, fiyat–performans sözünüzü koruyun. Türkiye bunu yaparsa 2026 gerçekten çok başarılı bir yıl olur.”

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.