Niran Hürel Herder
Yazı doğayla iç içe geçiren, tatil rotalarını keşif ve sadelik üzerine kuran, Nixas Communications kurucu ortağı Niran Hürel Herder

Yazı doğayla iç içe geçiren, tatil rotalarını keşif ve sadelik üzerine kuran, Nixas Communications kurucu ortağı Niran Hürel Herder; bu yaz Atina’dan Amerika’ya, Karadeniz yaylalarından Bodrum kıyılarına uzanan yolculuğunu ve en özel anılarını MAG Okurlarıyla paylaştı.
Bu yaz için tatil planlarınız neler?
Yaz dönemimiz Atina ile başladı, ardından Bodrum’la devam etti ve şimdi Amerika seyahatimizle sürüyor. Eşim Amerikalı olduğu için, Amerika bizim için yalnızca bir tatil destinasyonu değil, aynı zamanda aile ziyaretlerini de kapsayan özel bir durak. Biraz uzun kalıyoruz; her anın tadını çıkarabilmek, hem sevdiklerimizle vakit geçirmek hem de keşfetmek için. Şimdi sırada yeniden bir Bodrum var, ardından, sevdiğimiz İstanbul’umuza dönüş.
Unutamadığınız tatil anısı nedir?
Radiohead konseri için Berlin’e bilet almıştım. Ne yazık ki grubun başka bir konserinde sahne çöktüğü için bu konser iptal edildi; ancak, ben seyahat planımı değiştirmedim. Berlin’e yine de gittim. Tüm günlerimi bisikletle şehri keşfederek geçirdim. Bazen bir plan iptal olur, ama onun yerine hayat bambaşka bir güzellik sunar. Berlin bana tam olarak bunu yaptı.
Türkiye’de ve dünyada en sevdiğiniz tatil yerleri nereler?
Türkiye’de en çok Karadeniz’in o büyüleyici doğasını seviyorum, özellikle Çamlıhemşin’i. Yaylaları, dereleri, sisleriyle başka bir dünya gibi. Kapadokya ise gökyüzüyle yeryüzünün buluştuğu yer adeta; balonlar, taş oluşumlar, binlerce yıllık bir tarih… Bir de Faralya var tabii. Sessizliğiyle, deniziyle, Likya Yolu’nun büyüsüyle hafızama kazınan yerlerden... Çok farklı coğrafyalar, ama hepsi Türkiye’nin eşsiz ruhunun birer yansıması. Biri toprağın, diğeri gökyüzünün, bir diğeri denizin sesi gibi… Ve hepsini ayrı ayrı çok seviyorum.
Dünyada en çok, Fransa ile İspanya arasındaki Bask ülkesini seviyorum. Karakteri, doğası ve mutfağıyla çok özel. Geçtiğimiz kış gitme şansı bulduğum Dolomitler de gerçekten görülmeye değer. Tabii ki Paris’i es geçemem. Her zaman zarif, her zaman ilham verici. Bir de Pennsylvania’daki kasabaları çok seviyorum. Özellikle Jim Thorpe, Bethelem yılbaşı zamanı kesinlikle görülmesi gerekenlerin başında yer alıyor.
Bu yılki tatil bavulu favorileriniz neler?
Free People puantiyeli elbisem, Aquazzura sandaletlerim ve birkaç sezondur favorim olan Prada Monolith rafya sandaletlerim.
Tatilde mutlaka denediğiniz bir lezzet ya da ritüel var mı?
Gittiğim ülkedeki mutfağın damak tadıma çok uzak olmadığını hissedersem mutlaka denerim; ama klasiklerim her zaman deniz ürünleri ve mezeler. Bir de yurt dışında market alışverişine bayılıyorum. En çok da beni en muzır, reyonda, farklı çikolataları, düşünmeden sepete atarken bulabilirsiniz. Tatil anılarımın hatırı sayılır kısmı market poşetlerinde gizli olabilir.
Bu yaz ilk kez denemek istediğiniz bir şey var mı?
Aslında biraz cesaret gerektiren aktivitelerden uzak duruyorum; yamaç paraşütü ya da dalış gibi şeyler korkutucu geliyor; ama bu yaz, doğayla iç içe, sakin yürüyüşler yapmak ve keşfetmediğim gizli koyları ziyaret etmek istiyorum. Yenilik arayışım daha çok keşif ve huzur üzerine.
Tatilde en büyük lüksünüz nedir?
Zamanın yavaşlaması ve kendime tamamen ayırabileceğim anlar. Telefonu kapatmak, doğanın içinde kaybolmak ve sadece o anın tadını çıkarmak benim için gerçek lüks.